Educational Jobs - Eğitici Meslekler


Teacher(Öğretmen)
Öğrencilere ders veren, çeşitli konu ve durumlarda onların öğrenmesini amaçlayan, rehberlik yapan kişi.

**Our teacher is blonde
-Öğretmenimiz sarışın.

**I will be a teacher in the future
-Gelecekte öğretmen olacağım.





Professor(Profesör)
Öğretim anlamında en üst aşamada olan, belirli hak, sorumluluk ve görevleri olan bilir kişi.

**Professor explained the global-warming on TV.
-Profesör televizyonda küresel ısınmayı açıkladı.









Academician(Akademisyen)
Özellikle üniversitelerde eğitim veren, kendi alanında lisansüstü program almış kişidir.

**My brother is trying to become academician.
-Abim akademisyen olmaya çalışıyor.




Presentor(Sunucu)
Belirli bir konu veya durum hakkında, dinleyicilerin karşısında öğretmeyi hedef alan, sergileyen kişi.

**I watched the presentor talking about animals.
-Sunucunun hayvanlar hakkında konuşmasını izledim.

**Presentor was so angry about the question.
-Sunucu sorulan soru hakkında çok sinirliydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder